Yapay Zeka ile Her Öğrenci Kendine Özgü Öğrenimini Pekiştirecek
17 Eylül 2019
Yapay zekâ tabanlı kişiye özgü dijital öğrenme platformu ‘Metodbox’ı geliştiren Bahçeşehir Koleji, uygulamayı tüm öğrenci ve öğretmenlerinin kullanımına sundu. Uygulama ile öğrencilere; daha keyifli öğrenme süreci, öğrenme stiline ve farklı öğrenme ihtiyaçlarına uygun bilgi kaynaklarına erişim olanağı ve derste edindiği öğrenimi pekiştirecek dijital içeriklere erişim sağlanacak.
Tamamen dijital tabanlı öğrenim metodu olan ve Türkiye’de ilk kez uygulanan ‘Metodbox’ın tanıtım toplantısı Bahçeşehir Üniversitesi Güney Kampüsünde, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel’in de katıldığı bir lansman ile tanıtıldı. Uygulama ile kişiye özgü öğrenimin geleceğe taşınması amaçlanıyor. Öğrencilerin neye eğilimi varsa ona uygun testlere, çalışmalara ve oyunlara yönlendiren sistemin öğretmenler, veliler, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri tarafından kullanılması hedefleniyor.
Toplantıda yapay zeka temelli bir platformun ortaya çıkmasının Türkiye açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin henüz bu seviyede öğrencinin uygulamasına konulan bir yapı oluşmadı” dedi.
Kişiye özgü öğretim sistemini 15 yıla yakın süredir 60 ilde anlattıklarını dile getiren Yücel, “Öğrenme insanın parmak izleri kadar farklıdır dedik. Bu da dünyadaki bilim insanlarının ortaya koyduğu teorilerle ispatlanmış durumda. Veriler artık akıllı hale gelecek, milyarlarca veri kendi arasında ortaya bir anlayış, bilgi ve kültür çıkaracak. Buna tek başına beynimizin ulaşamayacağına yapay zeka ile ulaşmış olacağız. Öğrenmeyi en ince detayına kadar anlatabilmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitim sisteminde dünyada da çok fazla bir şeyin aslında değişmediğine değinen Yücel, “Öğrenme metodları genelde aynıdır. Kara tahtadan beyaz tahtaya geçtik. Bilginin karşımızdaki kişiye aktarılmasıyla geçti. Öğrenmenin dinamikleri, öğretmenin rolü de her geçen gün değişmekte. Öğretmen sadece öğrenciyi motive etmekle yetinecek. Öğrenmek isteyen, hangi alanda olursa olsun bu platformlarla rahatlıkla öğrenebilecek” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlere seslenen Yücel, “Artık farklı yapıya geçiyoruz. Her geçen gün bunun üzerine daha fazla bir şeyler koyacağız. Yapay zeka temelli eğitim platformunu her geçen gün geliştirmeye devam edeceğiz. Gelecekte milyonlarca yapay zeka uzmanı olacak” dedi.
Eğitimin hem dünü hem bugünü hem de geleceği ilgilendiren bir iş olduğuna vurgu yapan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, günümüzde teknolojinin eğitime entegrasyonunun zorunlu olduğunu söyledi.
Dağ, “Bu yeni çağda teknolojinin entegre olmadığı hiçbir alan yok. Eğitimin bunun dışında kalması düşünülemez. Teknolojinin eğitime entegre olmasıyla çok büyük bir data oluştu. Öğrenciyi, öğretmeni, yapılan işin operasyonunu, veliyi ve tüm toplumu ilgilendiren bir datadan bahsediyoruz. Eğitimde bu datayı analiz etmek ve bu büyük veriyi öğrencilerimizin gelişimi için, potansiyelini ortaya çıkarmak ve eksikliklerini tamamlamak, tam öğrenmesini sağlayabilmek için değerlendirmek mümkün. Öğrencilerin kariyer planlarını, meslek seçimlerini yaparken tüm hayatları boyunca onlara mentörlük etmek ve sürece dahil etmek dijital öğrenme platformlarıyla artık mümkün hale geldi. Teknolojiyi eğitimde kullanmak bu nedenle çok kıymetli” dedi.
Yapay zekanın eğitime entegrasyonuyla aslında Türkiye’de çığır açacak bir işe imza attıklarını ifade eden Özlem Dağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kişiye özgü dijital öğrenme platformu Metodbox’ta işin sadece öğrenci ayağı yok. Öğrenci, veli, öğretmen, tüm öğrenim süreçlerini ilgilendiren her türlü eğitim ve öğretim materyali sürecin içerisinde. Öğrencinin sadece sınıf içi uygulamalarda değil, okul dışındaki tüm öğrenme platformlarında, yani her alandaki süreçlerini değerlendiriyor. Öğrenciye bireyselleşmiş öğrenme planları sunuyor. Bu sürecin sadece Bahçeşehir Koleji için değil, tüm Türkiye’nin eğitim camiası için hayırlı olmasını diliyorum. Bir sonraki aşamada tüm öğretmenlere ve öğrencilere ulaşabilecek, hatta Türkiye’den dijitalleşen bir eğitim platformunun dünyaya ihraç olduğuna tanık olabileceğimiz bir süreç olarak görüyorum.”
Bahçeşehir Koleji Mobil Kurucusu İsrafil Dilmeç ise Metodbox ile öğrencinin kendi durumuna çok daha fazla hakim olabileceğine değindi.
Uygulama ile öğrencilerin dersler, testler, hedefler ve tercihler konusunda sınanma gücünü ve hafızadaki bilgileri geri çağırma gücünü hızlandırmayı amaçladıklarını ifade eden Dilmeç, “ Bu eğitim modelimizde kendi çalışma fasiküllerimizdeki içeriklerimizin birebir konu anlatımları, soru bankaları, konu testlerini, derslerde, hedeflerde ve tercihlerde öğrencilere güçlendirip sunacağımız bir yöntem sağlayacak” diye konuştu.
Dünyada yapılan araştırmalarda okul, veli iş birliğinin öğrencinin başarısına yüzde 3 katkı sunduğunu belirten Dilmeç, uygulamanın sadece öğrencilere özel olmadığını ifade etti.
“Öğrencilerimizin kendi durumlarını görmeleri, ilkokul 1’den 4’üncü sınıfa kadar geldiklerinde alacakları kazanımları bir kazanım haritasında görmelerini ve iyi olduğu yönleri seçmeleri, kendilerini daha fazla geliştirmelerini, eksiklerini kapatmalarını sağlayacağız” diye konuşan Dilmeç, sözlerine şöyle devam etti:
“5’inci sınıftan 8’inci sınıfa kadar gelen dönemde ise akademik donanımlarının artırılmasına yönelik çalışmalar olacak. 8’inci sınıfa geldiklerinde ise iyi bir lise tercihi yapmalarını sağlayacağız. 9’uncu sınıftan 12’inci sınıfa kadar olan dönemde ise hem iyi bir dünya vatandaşı olmasını ve hedefine doğru gideceği bir çıktı vermeye çalışıyoruz. Amacımız sadece üniversiteye hazırlamak değil, aynı zamanda öğrencilerimizin tüketmiş olduğu eğitim nesnelerini onlara verip dijital dosyalarının olmalarını sağlamaya çalışacağız. Veliler de öğrencilerin neler yaptığını gerçek zamanlı olarak görebilirler.”
Metodbox uygulamasında 4 ana hedeflerinin olduğuna vurgu yapan Dilmeç, “3E modelini kullanıyoruz. Önce kişinin uygulamaya nişanlanması, iyi bir deneyim alması, daha sonra da ders içeriklerine göre içerik listesinin sunulması bizim birinci temel ilkemizdi. İkincisi de yapay zekada öğretmene iyi bir vakit bırakabilmek. Çünkü öğretmenin sınavlar ve testlerle ilgili değerlendirmelerini olabildiğince makinelere yaptırıp öğretmene vakit ayırıp, öğrenciyle kaliteli vakit geçirmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Diğer bir husus ise ders materyallerinin öğrencilerimize kalıcı hafıza yazabilmek için özellikle animasyon, deneyler ve simüslasyonlarla güçlendirmek. Dördüncüsü ise öğrencinin sürekli yanında olabileceği bir asistanı sağlamak. Bunun için de takvim, sınavlar, müfredat ve etkinliklerle ilgili bilgileri sürekli öğrenciyle ilişkisel tutabilmek” dedi.